İki dağcı takımı, dünyanın en yüksek noktasına, Everest dağının zirvesine çıkmaya hazırlanmaktadır. Takım olarak hareket etseler de her dağcının bu zorlu tırmanış için kendisine özgü gerekçeleri vardır. Tırmanış dağcıların büyük çoğunluğu tarafından tamamlanarak dönüşe geçilir. Ancak dönüş yolunda ortaya çıkan fırtına, şartları bir anda çok olumsuz bir hale getirir. Dağdan inmeyi başaranlar olsa da, çok sayıda dağcı geri canlı dönemeyecek, hatta bazıları sonsuza dek dağla bütünleşmiş olarak kalacaktır.

Film, Everest dağına 1996 yılında tırmanmaya çalışan bir grup dağcının gerçek öyküsüne dayanıyor. Bütün dünyada yankı oluşturan bu trajik olayın ardından kısa süre sonra tırmanış ekibi içinde bulunan iki dağcı tarafından Into Thin Air (1997) ve The Climb (1997) adlı iki kitap yayınlanmıştı. Film nispeten yakın zamanda yaşanan bu felaketin canlı tanıkları ve kayıtları yanında bu kitaplara da dayanıyor.

Everest, güçlü oyuncu kadrosuna karşın kendinden bekleneni veremeyen bir film. Filmin ilk yarısı dağcıların tanıtımı ve diğer insanlarla aralarındaki ilişkilerin kavratılmasına ayrılmasına karşın, bu kişilerin sayısının da çokluğundan etkilenerek, isteneni vermekte yetersiz kalıyor. Kahramanlarla izleyici arasında kuvvetli bir bağ kurulamaması, onların hayatının tehlikeye girdiği anlarda perdede gerilimin yükselmesine ve yaşanan kayıpların izleyicide derin bir keder yaratmasına engel oluyor.

Filmin en başarılı yönünün insanın doğa karşısındaki güçsüzlüğünü kuvvetli biçimde hissettirmesi olduğu söylenebilir. Ancak film bu yönüyle de The Mountain (1956), Vertical Limit (2000) ve North Face (2008) gibi filmlerin gerisinde kalıyor.