Pers askerlerinden oluşan iki ordu karşılaşır. Beyaz ve Siyah ordular birbirine denk gibi görünmektedir. Önce Piyadeler, sonra Süvariler ve Filler kavgaya tutuşur. Sadık ve güçlü Kaleler Şah’ı korumak için geride kalmıştır. Şah, Vezir’inden görüş alarak yönetmektedir savaşı. Savaş çok çetin geçer, her iki taraf da büyük kayıplar verir. Vezirler, Kaleler, Süvariler ve Filler savaş dışı kalınca iş başa düşer: Şahlar son kalan birkaç Süvari ile savaşı sürdürür. Ama bir de ne görsünler; meydanda yapayalnız kalmıştır iki Şah! Birbirlerini şöyle bir süzünce anlarlar ki yenişmek mümkün değil. Çıkarıp atarlar bütün silahlarını. Birisi kareli bir tahta çıkartır, diğerinin hazırdır taşları: Satranç oynarlar yeniden!

Kale, ünlü İranlı ressam ve film yapımcısı Ali Akbar Sadeghi’nin bir satranç mücadelesini canlandırdığı kısa bir animasyon. Yönetmen, satranç taşlarına insani özellikler yüklerken satranç maçını da iki ordu arasında yaşanan bir savaşa benzetiyor. Filmde; piyonlar Piyade, atlar Süvari, filler Fil kostümlü askerler, kaleler Kale benzeri savaş makineleri biçiminde tasvir edilmiş, Şah ve danışmanı Vezir başka bir araca gereksinim duymayan savaşçılar olarak bırakılmıştır. Bütün savaşçı karakterler erkek olup Pers tarzı sakal ve bıyık ile donatılmıştır.

Yönetmen, bu insani satranç taşlarını kullanırken onların hareket ve davranışlarını da insanileştirir. Rakip taşı alarak ortadan kaldıran taşta bundan dolayı keyif alma, hain bir gülümseme gibi belirtiler göze çarpar. Rok yapılması, Kale’nin Şah’ın yanına gelmesi ve Şah’ın Kale’nin ön kapısından girip arka kapısından çıkması biçiminde gerçekleştirilir. Bu komik tavırlar ve buluşlar filme hatırı sayılır oranda mizah katmaya yeter.

Yönetmen oyuna İspanyol açılışı ile başlayarak satranç bilgisi hakkında da ipuçları veriyor. İran’ın verimli sanatçılarından Ali Akbar Sadeghi, uzun yıllara yayılan sanat yaşamını cömertçe paylaştığı bir internet sayfasına da sahip. Burada yönetmenin satranç temalı başka çalışmaları da bulunuyor.

Filmde, savaşçıların tükenmesine karşın Şah’ların sağ kalması, sorunun çözülmeden kalmış olması nedeniyle, yeni savaşçılarla mücadelenin sonsuza dek sürecek biçimde yeniden başlaması, yönetmenin sistemi eleştiren politik bir mesajı olarak okunabilir.