İkinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürerken, cepheden uzakta bir Özbek aile zor koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir. Yaşlı demirci ve karısı tek oğullarını cepheye göndermiş, buna karşın zaman içinde ailenin çocuk sayısı giderek artmıştır. Bunlar savaşta anne babalarını kaybetmiş, çok farklı yerlerden ve uluslardan gelen çocuklardır.  Rus, Özbek, Yahudi, Litvanyalı, Tatar, Kazak ve diğerleri.

Özbek anne ve baba bu geniş aileyi bir arada tutmak için büyük fedakarlıklara katlanmak zorunda kalır. Ancak çocukların farklı yaş, cinsiyet, milliyet, tabiat ve hatıralarla yüklü olmaları pek çok sorun yaşanmasına neden olur.

Yahudi Abram, Hitlervari bıyığı, gamalı haçlı karpuzdan miğfer ve kâğıttan apoletleri ile bir Nazi gibi davranırken kendi maruz kaldığı travmayı yansıtır. Dzigra, annesine kavuşma umudundan bir türlü vazgeçmez. Vanya, saldırgan davranışlarını kardeşlerini yaralayacak aşamaya kadar getirir. Renat aileden ayrılıp kendi yolunu çizecek kadar büyüdüğünü düşünür.

Ailenin yaşadığı en büyük krizlerden biri öz oğulun yaralanarak cepheden dönmesiyle yaşanır. Yanında öksüz ve yetim kalmış bir Alman çocuk getirmiştir. Diğer çocuklar ailelerinin kaybından sorumlu tuttukları milletin bu numunesine karşı büyük bir tepki gösterirler. Ancak sonunda hepsi insanlığın eşit yaşam hakkına sahip bireyleri olduğunun farkına varır.

Yetim Değilsiniz, savaş sırasında 14 kimsesiz çocuğu sahiplenen bir Özbek ailenin gerçek yaşamından bir kesit sunuyor. Film, Orta Asya ve Özbek kültüründen özgün tatlar barındırmasına ve yaşanmış bir öyküye dayanmasına karşın, toplamda Sovyet enternasyonalizminin propagandasını yapıyor durumuna düşmekten kurtulamıyor. Buna karşın milliyetlerini bir kenara iterek bir sofra çevresinde toplanabilen çocukların daha güzel bir dünya kurabileceğine ilişkin ümitleri taze tutuyor.



© 2013 www.erginciftci.com
Tüm Hakları Saklıdır.