• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Saat
Takvim
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam97
Toplam Ziyaret319352
Yabancıların Evi


Yedi yıllık mahkumiyetten sonra hapisten çıkan Max Monetti, kendisiyle aynı adı taşıyan bir bankaya girer. Burada kendisini endişeyle bekleyen üç erkek kardeşi Joe, Tony ve Pietro vardır. Kardeşler aralarındaki sorunu tatlıya bağlamayı teklif etse de Max reddeder. Yıllarca damla damla birikip sıkışmış bir öfke küpü gibidir.

Zaman geri sarınca sorunun ne olduğu anlaşılır. İtalyan kökenli Gino Monetti, 1930’lu yılların başında New York’da bankerlik yapmaktadır. Oğullarından üçü ona bankada yardım ederken Max aynı mekanda avukatlık yapmaktadır. Otoriter bir baba olan Gino Moretti’nin gözünde Max’in yeri diğerlerinden farklıdır. Diğer üç oğlunu küçümseyen zaman zaman aşağılayan baba Max’e olumsuz bir davranışta bulunmaz. Bu kısmen Max’in de kendisine kötü davranılmasına izin vermeyen bir kişiliğe sahip olmasıyla ilişkilidir.

Monetti ailesinin nisbeten sakin hayatı iki önemli gelişmeyle sarsılır. Max, güzel Irene Bennett’e tutulur ve nişanlısı Maria’dan ayrılır. Gino’nun teminat göstermeden ve yüksek faizle kredi vermesi mahkemeye düşmesine ve bankasının batmasına neden olur. Yargılanan Gino’yu savunan Max durumun ümitsiz olduğunu görünce kardeşi Joe’dan jüri üyelerinden birine rüşvet vermesini teklif eder. Ancak Joe bu teklifi redder, babasının düştüğü durumdan memnun olmuş gibi görünmektedir. Max bu işe kendisi kalkınca yakalanır ve yedi yıl hapse mahkum olur.
Gino’nun, bütün malvarlığı eşine ve ondan da üç oğluna geçmiştir. Bu sermaye ile yeni bir banka kuran kardeşler babalarını bu işten uzak tutarlar. Büyük bir ihanete uğradığını düşünen Gino’nun tek ümidi oğlu Max’dir, onun öfkesinin canlı tutulması ve çıktığında intikamının alınması yeğane arzusudur.
Gino hayatını kaybedince Max’e babasının cenaze törenine katılması için izin verilir. Max orada kardeşlerine karşı büyük bir öfke duyduğunu ve intikam alacağını belli eder. Ancak bundan yıllar sonra tahliye olduğunda geriye kalan en kuvvetli duygusunun Irene’ye duyduğu aşk olduğunu anlar. Artık babasının intikamını almaktan vazgeçmiştir. Bunu bilmeyen kardeşleri Max’i ortadan kaldırmaya karar verirler.

Yabancıların Evi, otoriter bir baba ve onun kurduğu düzen üstünden aileyi, kapitalizmi ve Amerikan rüyasını sert bir biçimde eleştiren bir film. Otoriter, bencil, acımasız baba rolünde Edward G. Robinson inanılmaz bir performans gösteriyor. Oynadığı rolde devleşen Robinson olumsuz tavırlarına karşın zaman zaman seyirciyi kendi tarafına çekmeyi başarıyor. Çocuklarının kendilerine karşı olumsuz tavırlarını gördüğünde evini “yabancıların evi” olarak tanımlayarak çocuklarının kendisine ne denli yabancılaşmış hissettiğini vurgularken filme adını veren tanımlamayı dakullanmış oluyor. Ünlü aktör bu filmdeki rolü ile 1949 Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanmıştı.

Jerome Weidman'ın “I'll Never Go Home Anymore” adlı romanı Yabancıların Evi dışında Broken Lance (1954) ve The Big Show (1961) olmak üzere toplam üç kez beyaz perdeye aktarılmıştır.

Yabancıların Evi filminin bir sahnesinde, Max ile Irene’nin gittiği barda barmen bir müşterisiyle satranç oynarken görülür.






© 2013 www.erginciftci.com
Tüm Hakları Saklıdır.
  
1580 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın