• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Saat
Takvim
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam54
Toplam Ziyaret316147
Geliş

Kendisini hayata bağlayan tek nedeni, küçük kızı Hannah’yı kaybeden dilbilimci Louise Banks, dünyayı dehşete düşüren olaylara neredeyse kayıtsız gibi görünmektedir: 12 uzay gemisi, dünyanın farklı bölgelerine iniş yapmıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Çin başta olmak üzere topraklarında uzay gemisi bulunan bütün ülkeler onların geliş amacını anlamaya çalışmaktadır.

Amerika’da Montana’ya inen gemideki uzaylılarla iletişim kurması için az bilinen dillerin çevirisinde uzmanlaşmış bir dilbilimci olan Louise Banks ve fizikçi Ian Donnelly görevlendirilir. Uzaylılar, her 18 saatte bir uzay gemisinin kapısı açarak iletişim kuracak ekibin içeri girmesine izin vermektedir. Louise ve Ian, uzaylıların dilini anlamaya çalışırken dünyanın diğer bölgelerinde de benzer gelişmeler yaşanır. Askeri güçlerini bir uzaylı saldırısı olasılığına karşın tetikte tutan ülkeler diğer taraftan da uzaylılarla iletişim yarışında dünyalı rakiplerinin gerisinde kalmamaya çabalamaktadır.

Uzaylıların dairesel dilini çözerek onların geliş amaçlarını öğrenen Louise, artık geleceği görebilme yeteneği kazandığını, kendisi için zaman kavramının anlamını yitirdiğini fark eder. Bu gelişme dünyaya derin bir nefes aldırırken onun bütün yaşamını da kökten değiştirecektir.

Geliş, Ted Chiang’ın “Story of Your Life” isimli kısa romanından uyarlanmıştır. Film, insanlığın beklenen en heyecanlı karşılaşmasına bugüne kadar yapılanlardan farklı bir bakış açısı getiriyor. Dünyalar Savaşı benzeri karşılaşmaları saymazsak, insanlığın akıllı dünya dışı yaşam biçimleri ile karşılaşmalarında nasıl iletişim kurulacağı bilim kurgu sinemasının en verimli merak konularından biridir. Geliş, bu açıdan bir kez daha kendimizi sorgulamamızı sağlarken olası iletişim yöntemlerinin geliştirilmesi konusunda yepyeni bir ufuk açıyor.

Geliş, bir dilbilim teorisi olan Sapir-Whorf hipotezinden yola çıkarak, insanların ve hatta belirli bir kültürün davranışlarını ve düşünce sistemlerini belirleyen yegâne unsurun dil olduğunu, dünyanın anlamlandırılmasının ve dış dünyanın algılanabilmesinin yalnızca dilin sınırları içinde olabileceğini vurgulayarak dili yüceltiyor.

Film, dünya dışı yaşam istilası korkusuyla yaşayan insanlığın durumunu gözler önüne sererken, insanoğlunun geride bıraktığı kendi türüne karşı işlediği soykırımlara da ucundan dokundurmadan geçemiyor. Acaba Aborjinler’i, Aztekler’i, Mayalar’ı, Kızılderililer'i ya da Afrika’nın o siyah derili güzel insanlarını biraz olsun anlamaya çalışmış mıydık?
Filmin kahramanları üstünden izleyiciye yönelttiği zor soru "Hayatınızın nasıl olacağını bilseydiniz yine de hiçbir şeyi değiştirmeden yaşamaya devam eder miydiniz?" Bu soruyla izleyici kendini, uzaylıların dairesel dilini öğrendikten sonra kendi geleceğini de eksiksiz bilir hale gelen Louise’in yerine koyarak, hayata bir de bu açıdan bakma fırsatı buluyor.

Kuşkusuz bilim kurgu filmlerinin yumuşak karnını yaratılan uzaylı tasarımları oluşturuyor. Geliş’in uzaylısı, “heptapod” olarak isimlendirilmesine yol açacak biçimde, yedi kollu bir ahtapot ya da mürekkep balığını andırıyor. Bu özellikleriyle fazla dünyalı görünmekle birlikte uzaylı tasarımının başarılı olduğu söylenebilir. Uzay gemisi de, biçimi, dokusu, sadeliği, toprağa temas etmeyişi gibi özellikleriyle oldukça özgün bir tasarım barındırıyor.

Louise’in dillerini çözmesiyle heptapodların mesajlarını birdenbire sunması filmin en etkileyici sahnelerinden. Louise’in kendi yaşamının, geçmiş, bugün, gelecek sarmalında Max Richter’in muhteşem müziği eşliğinde göz önüne serildiği sahnelerde film sinematografik olarak doruğa çıkıyor, izleyicinin nefesini kesiyor ve artık başka bir gezegende yaşadığınızı hissettiriyor. Bütün bunlardan sonra Denis Villeneuve’nin bilim kurgu sinemasına şiirsel, dingin, yeni bir dil getirdiğini söylemek abartılı olmayacaktır.

Filmde satranca da kısaca değiniliyor. Louise, dili çözmek için kullanılabilecek olası araçlardan söz ederken şöyle der: “Diyelim ki onlara İngilizce yerine satranç öğrettim; Her konuşma bir oyun olur, her fikir galibiyet, mağlubiyet gibi bir hamleyle açıklanır. Sorunu anlıyor musunuz?”



FİLMİN KÜNYESİ

Türkçe adı

Geliş

Orijinal adı

Arrival

İngilizce adı

Arrival

Yönetmen

Denis Villeneuve

Yapım yılı

2016

Yapımcı ülke

ABD

Orijinal dil

İngilizce, Rusça, Mandarin

Süresi

116 dakika

Eserin yazarı

Ted Chiang

Oyuncular

Amy Adams, Jeremy Renner, Forest Whitaker, Michael Stuhlbarg, Mark O'Brien, Tzi Ma, Abigail Pniowsky, Julia Scarlett Dan, Jadyn Malone, Frank Schorpion, Lucas Chartier-Dessert, Christian Jadah, Lucy Van Oldenbarneveld, Andrew Shaver, Pat Kiely

IMDB Puanı

8.1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

© 2013 www.erginciftci.com

Tüm Hakları Saklıdır.

  
2270 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın