Londra Havalimanı'nda, New York'a uçuş yapmak için bekleyen seçkin yolcular havalimanının VIP Salonu’nda ağırlanır. Mutsuz bir evlilik yaşayan güzel Frances Andros, kendisine çok düşkün olan varlıklı kocası Paul Andros tarafından getirilmiş olmasına karşın onu terk etmeyi, havalimanında bekleyen tanınmış bir çapkın olan Marc Champselle ile yeni bir hayat kurmayı planlamaktadır. Avustralyalı bir işadamı olan Les Mangrum, kendisini uğurlamaya gelen sadık sekreteri Miss Mead ile birlikte, yoktan var ettiği traktör şirketini büyük bir firmaya kaptırmamak için New York'da buluşacağı Amerikalı bankerinden kredi almak zorundadır. Ünlü bir film yapımcısı olan Max Buba, filmlerinde başrol oynamak isteyen sarışın güzel kalıbına uyan Gloria Gritti ve muhasebecisi ile birlikte seyahat ederken yüklü miktarda gelir vergisi ödememek için İngiltere'den hemen çıkmak zorundadır. Muhteşem bir şatoya sahip olmasına karşın maddi zorluklar yaşayan Brighton Düşesi, ailesinin mülkünü elinde tutabilmek için bir Amerikan tatil beldesinde gönülsüzce çalışmaya gitmektedir. Londra’ya inen sis nedeniyle uçuşun gecikmesi bu çok önemli kişilerin yaptığı bütün planları altüst eder. Geceyi havalimanı yakınında bulunan Enternasyonal Otel’de geçirecek olan her yolcu gecikmeden doğan yeni durumla yüzleşmek zorundadır.

Aşk Mücadelesi, zamanın insan yaşamında ne denli belirleyici olduğunu vurgulayan bir film. İnsan yaşamında alınan kararların, gerçekleştirilen eylemlerin ve bunların sonuçlarının zamana bağlılığı konusundaki yaklaşımıyla “Rastlantının Böylesi” ve “Kelebek Etkisi” gibi filmleri çağrıştıran film insanın özellikle aşk, sadakat, tutku ve sahip olma arzusu gibi temel duygu ve davranışlarına odaklanıyor. Filmin orijinal adı ile uyumlu olabilecek “Çok Önemli Kişiler” veya “Enternasyonal Otel” yerine seçilen ülkemizdeki vizyon adı söz konusu temel duyguları yansıtmakla birlikte filmin konusunu bütünüyle açıklamakta yetersiz kalıyor.

Aşk Mücadelesi, oyuncularıyla dikkat çeken bir film. Sinema dünyasına damgasını vuran çiftlerden Elizabeth Taylor ve Richard Burton, filmi sürüklemeyi başarıyor. Film vizyona girdiğinde ünlü çift bir sonraki filmleri olan Kleopatra’nın çekimleri için kolları sıvamış olmalı. Güzelliğinin zirvesindeki Elizabeth Taylor eşini terk etmeye karar vermiş olmasına rağmen iffetine leke sürdürmemiş bir kadını başarıyla canlandırıyor. Orson Welles için benzer tanımlamaları yapmak ne yazık ki mümkün değil. Filmdeki rolü bu efsane aktörün oyunculuğunu göstermesine olanak sağlamayacak kadar önemsiz kalıyor. Margaret Rutherford ise içten, eğlenceli İngiliz soylusu rolüyle en iyi kadın oyuncu Oskar’ına kolayca uzanıyor.

Aşk Mücadelesi, yalnızca Elizabeth Taylor ve Richard Burton’ı yeniden izlemiş olmak için bile görülmeyi fazlasıyla hak ediyor.