• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Saat
Takvim
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam136
Toplam Ziyaret316229
Herhalde Şeytan

Perde açılır açılmaz, melek yüzlü, genç bir delikanlının, Charles’ın ölüm haberini verir gazeteler. Kimilerine göre intihar etmiş, kimilerine göre de bir cinayete kurban gitmiştir.  Yönetmen zamanı altı ay geriye sarar, Paris’de yaşayan bu genç delikanlıyı daha yakından tanıtır. Bundan sonra tıpkı Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanında olduğu gibi, önceden anons edilmiş bir ölümü izlemek düşer bize.

Paris ve modern dünya, insanlığın gelip saplandığı bir pislik çukurundadır adeta. Çevre kirliliği, katledilen fok balıkları, biçilen ormanlar, uyuşturucu bağımlılığı, ruhsuz ilişkiler, içi boşalmış yığınlar… Politika, din, felsefe, psikiatri, bilim… Hepsi tıkanıp kalmıştır sanki… İnsanlık Nuh Tufanı’nın kara bulutlarının göründüğü ya da Sodom ve Gomore’yi helak edecek ateşin havayı ısıttığı zamanların bir benzerini yaşıyor gibidir. Bütün bunlar yeni bir peygamberin gelişinin habercisidir sanki… Ve Charles, uzun sarı saçları, pürüzsüz beyaz teni, duru gözleri ve berrak aklıyla beklenen Mesih olduğunu müjdelemektedir. Lakin her peygamber gibi o da insandır, insan olmanın bütün zaaflarını o kutsal bedeninde taşımaktadır. Ona âşık olan kadınlar ve erkek arkadaşları da bu yeni kurtarıcının ilk müridleri gibidir.

Dünyanın geldiği bu durumdan kim suçludur, insanlığı kim yönetmektedir? Bu sorunun kaçamak yanıtı kentin keşmekeşinin doruğa çıktığı bir anda dile gelir: “Sorumlu belki de Şeytan’dır!” Charles da, dünyayı kurtarmak için gönderilecek bütün modern mesihlerin akıbetine uğrar: Kendini bir psikiatristin karşısında bulur. Bütün sakinliği ile doktora gerçeği göstermek ister: "Ama doktor ben hasta değilim, hastalığım her şeyi çok net görmem." Charles bu noktaya gelen ilk mesih midir bilinmez ama intiharın tek seçenek olduğuna karar verir. Ancak bunu kendi eliyle yapamayacaktır; En az Barabbas kadar günahkâr bir vefasız kiralar bu iş için. Anlaşılan hem intihar hem de cinayettir bu gönülsüz mesihe görevini eksik bıraktıran.

Herhalde Şeytan, sinemada çok ayrı bir yerde duran Robert Bresson’un en önemli filmlerinden biri. Rol kesmekten çok model olarak işlev gören amatör oyuncular, aralarında sessizce anlaşan bedenler, kısa diyaloglar, olanları bütün yalınlığıyla bir sinematograf olarak kaydeden kamera gibi Bresson sinemasının ana çizgilerininin izini bu filminde de sürmek mümkün. Yönetmen, kendi yalın dilinden ayrılmadan çok açık bir soru sorar izleyiciye: “Dünyayı Şeytan yönetiyor olmasın sakın?” Bresson, kırk yıl önceden bugünü görmüş, belki de zamanın tam da bittiği anı kaydetmiştir Herhalde Şeytan’da.

FİLMİN KÜNYESİ

Türkçe adı

Herhalde Şeytan

Orijinal adı

Le Diable Probablement

İngilizce adı

The Devil, Probably

Yönetmen

Robert Bresson

Yapım yılı

1977

Yapımcı ülke

Fransa

Orijinal dil

Fransızca

Süresi

95 dakika

Eserin yazarı

Robert Bresson

Oyuncular

Antoine Monnier, Tina Irissari, Henri de Maublanc, Laetitia Carcano, Nicolas Deguy, Régis Hanrion, Geoffroy Gaussen, Roger Honorat, Vincent Cottrel, Laurence Delannoy, Laetitia Martinneti, Martin Schlumberger, Thadee Klossowsky, Miguel Irissari, Nadine Boyer-Vidal

IMDB Puanı

7.3

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

© 2013 www.erginciftci.com

Tüm Hakları Saklıdır.

  
2016 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın